Kurum bireysellik, ortak yarar veya yaratıcılık gibi değerlere odaklıdır.
Hisseden kuruluşlar ilkeler tarafından değil, değerler tarafından yönlendirilir. Kararların ve eylemlerin merkezinde, mantık değil, neyin önemli olduğu vardır.
Bu organizasyonlardaki politikalar ve planlar daha çok onları yürüten insanlara odaklanır. İnsanlarla insan olarak değer verilir ve kişilerin farklı ihtiyaçları, değer sistemleri, kişilik özellikleri ve hayalleriyle ilgilenilir.
Hisseden kuruluşlar, sorunlara yönelik iyi çözümlere ulaşılması için kişisel düşüncelerin dikkate alması gerektiğini düşünürler. Bu aşırı duygusallık, göz yaşı veya romantizm anlamına gelmez. Kalbin kaygılarının en azından kafanınkiler kadar ciddiye alındığı anlamına gelir.
Hisseden kuruluşlar, daha fazla destekleyici ve daha az eleştirel olma eğilimindedir. Doğal olarak bu kurumlarda da tartışmalar, anlaşmazlıklar gerçekleşebilir ancak baskın eğilim hoşgörü ve anlayışlı olmaktır.
Bireylerin kişisel özelliklerinden en iyi şekilde faydalanmaya ve birlikte uyum içinde çalışmaya özen gösterirler. Uyumluluk bu tür kurumların asıl amacıdır. Olumsuz bir yan olarak, hisseden kuruluşlarda üzüntü, sinirlilik, kaygı gibi duygular aşırı yıkıcı tepkilerin ve davranışların dışa vurumu ile sonuçlanabilir.
Hisseden Kurumlar İçin Öneriler